Meta

Meta'nın Sansürüyle Ayasofya Arası: Filistin Direnişi ve Dijital Censorship!

Meta, İsmail Haniye paylaşımlarını sansürleyerek tartışmalara yol açtı. Diyanet ise Ayasofya'da cenaze namazı kıldırdı! Ne oluyor bu dijital dünyada?

Son günlerde sosyal medya platformları Instagram ve Facebook’un sahibi META, İsmail Haniye’nin ölümüyle ilgili paylaşımları sansürlemeye başladı. İsmail Haniye, İsrail'in gerçekleştirdiği bir suikast sonucu hayatını kaybedince, Diyanet İşleri’nin Ayasofya Camii'nde düzenlediği gıyabi cenaze namazı gündeme damgasını vurdu. Diyanet, bu önemli anı paylaşarak Türkiye'deki birçok insanın tepkisini topladı ve aynı zamanda Haniye’ye duyulan saygıyı gösterdi.

Ancak META'nın, Haniye'yi anma ve bu konu üzerindeki paylaşımları kısıtlaması, kullanıcılar arasında "sansür mü?" sorusunu gündeme getirdi. Binlerce hesap, Haniye’ye dair paylaşımları nedeniyle kısıtlandı. Halk, sosyal medyanın bir ifade aracı olarak kullanılma şekli ve böyle bir sansürün arkasında yatan nedenler üzerine tartışmalara girdi.

Türkiye'de Instagram ve Facebook’ta kısıtlamaların ardından, sosyal medya kullanıcıları platformlara erişim engeli getirilmesini talep etmeye başladı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın sık sık gündeme getirdiği Filistin konusunu dile getirmesi, bu sansürü daha da tartışılır hale getirdi. Haniye'nin öldürülmesi ve ardından gelen bu sansür, Filistin direnişinin simgesel ve iletişimsel boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu bağlamda, Malezya'dan da benzer bir tepki geldi; Başbakan Enver İbrahim'in Haniye ile ilgili paylaşımının kaldırılması, sosyal medya üzerindeki büyük gücün ve sansürün uluslararası boyutunu gösterdi. Kullanıcılar, sosyal medyanın daha demokratik ve özgür bir platform olmasını talep ediyor. Bu olaylar, İslami direniş ve sosyal medya sansürü arasındaki bağı sorgulamayı gerektiriyor.

Son olarak, Haniye'nin ölümünden sonra dünya genelinde sosyal medyada benzer seslerin yankılanması dikkat çekiyor. İslam coğrafyasında sosyal medya, yeni bir mücadele alanı haline geldi. Son birkaç yılda, sosyal medya sistemleri üzerinde yapılan sansür uygulamaları arttı ve bu durum, özgür düşüncenin yayılmasının önüne geçiyor. Ayrıca, dijital alanlardaki bu tür kısıtlamalar, kullanıcıların dijital hakları ve ifade özgürlüğü üzerine derinlemesine tartışmalar yapmasına zemin hazırlıyor.