Can Yücel

Can Yücel'i Anarken Akla Gelmeyen 5 Şey!

Can Yücel'in 25. ölüm yıldönümünde, onun hayatına dair ilginç ayrıntılara göz atıyoruz!.

25 yıl önce kaybettiğimiz Türk edebiyatının büyük ustası Can Yücel, eserleriyle hala hafızalardaki yerini koruyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Yücel'in edebiyatımıza yaptığı katkıları vurgulayan bir mesaj yayınlayarak onu andı. Yücel, özellikle şiirleri ve sıcacık üslubuyla birçok neslin kalbinde taht kurmuş, adeta halkın dili olmuştur. Yücel, sadece bir şair olmasının ötesinde Türkiye'nin siyasal ve toplumsal olaylarına duyarsız kalmamış, yaşadığı döneme dair birçok eser vermiştir.

Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da Yücel’i anarak, "Saygıyla anıyorum" açıklamasında bulundu. Bu tür anmalar, Can Yücel'in toplum üzerindeki etkisinin ve edebiyat anlayışının ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Yücel’in anıldığı bir diğer etkinlik ise Tekirdağ'ın Çukuryurt mahallesinde gerçekleşti. Burada, gazetemiz yazarlarından Hüseyin Duygu’nun evinin bahçesinde gerçekleştirilen anma etkinliği geleneksel bir şekilde yapıldı. Böylece Yücel, hem şairliğiyle hem de karakteriyle hatırlanmaya devam ediyor.

21. yüzyılda, sosyal medyanın hızla yaygınlaşmasıyla birlikte Can Yücel'e dair birçok paylaşım da yapıldı. Datça Belediyesi de Yücel için özel bir paylaşımda bulunarak “Ne kadar yalansız” başlığıyla onun ruhuna bir selam gönderdi. Yücel'in samimi ve içten dili, nesiller boyunca insanları etkilemeye devam etmiştir. Anma etkinliklerinde yer alan Yücel’in Adana Cezaevi yıllarındaki eserleri, onun mücadelesinin ve hayal gücünün ne denli geniş olduğunu da bize gösteriyor. Şair, bu dönemde Che Guevara ve Mao gibi figürlerden etkilenerek yazdığı eserlerle de dikkat çekmiştir.

Can Yücel’in hayatı ve eserleri, edebiyatın sadece bir sanat dalı olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir hareket olduğunu da kanıtlar nitelikte. Her zaman kalemini halkın içinde bulunduğu durumlara karşı duyarlı şekilde kullanan Yücel, gündelik yaşamın sıradan kavramlarını bile derin anlamlarla harmanlamıştır. 1926 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Yücel, eğitimini aldığı Latince ve Yunanca gibi dilleri, edebi eserlerinde usta bir şekilde işleyerek herkesin anlayabileceği bir üslupla yazmayı başarmıştır.

Can Yücel’in bazı eserleri, günümüzde bile popülaritesini koruyor. "Yarim", "Şiirimi Özledim" ve "Aşk" gibi şiirleri, onu milletin gözünde ayrıcalıklı bir konuma yerleştirmiştir. Ayrıca Yücel, hayatının sonlarına doğru yazdığı "Yaz Gülü" isimli eseriyle bir başka dönüm noktasına ulaşmıştır. Şiirlerinde yalnızca aşktan değil, toplumsal sorunlardan da bahsetmesi, onu yalnız bir şair değil aynı zamanda bir düşünür olma konumuna da getirmiştir.