İlhan Sami Çomak

İlhan Sami Çomak: 30 Yıldır Beklenen Tahliye Tam Bir Komedi!

İlhan Sami Çomak’ın 30 yıllık cezaevinde kalan hikayesi, hukuk ve edebiyatı buluşturuyor! Bakalım bu süreçte neler yaşandı?

İlhan Sami Çomak, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra, yaklaşık 30 yıl boyunca cezaevinde yaşamış bir şairdir. Son günlerde, tahliyesinin İdare ve Gözlem Kurulu tarafından üç ay daha ertelendiğine dair gelen haberler, hem edebiyat çevrelerini hem de adalet arayışında olanları oldukça üzdü. Çomak’ın tahliyesinin ertelenmesiyle ilgili gerekçeler, oldukça tartışmalı bir konuyu tekrar gündeme getirdi: adaletin ne kadar yerinde yürütüldüğü ve hukukun nasıl işlediği.

Tahliyesi ertelenen çiçeği burnunda şairin ailesi, bu sürecin hukuksuz olduğuna inanıyor. Ağabeyi Nazım Çomak, 1994 yılında yaşanan olaylara benzer bir atmosferin tekrar yaşandığını öne sürdü. "Neden on beş gün önce değil de tahliyeye saatler kala bu karar alınıyor?" diyerek yaşanan durumu sorguladı. Aile ve yakınları, inatla beklediği özgürlüğün ariflerden arzu edilen edebi bir esere dönüşebilmesini umuyorlar.

Çomak’ın 30 yıl boyunca cezaevinde yaşadığı tecrübeler, yalnızca onun değil, birçok insanın hayatında iz bıraktı. Bu durumu sadece bir hukuksuzluk olarak değil, aynı zamanda bir sanat hikâyesi olarak da ele almak gerekiyor. Her ne kadar dışarıda kendisine katılan toplumsal destekler artmış olsa da, cezaevindeki sesinin ve varlığının yankılanmadığı düşüncesi, bir edebiyatçı için oldukça kaygı verici bir durum.

Son olarak, gözlerimizin önünde gelişen bu olay, aslında adaletin simgesi olarak kabul edilen birçok edebi metaforun yeniden düşünülmesini sağlıyor. Bu bağlamda, İlhan Sami Çomak’ın hikayesi, belki de sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda toplumun yargıya olan inancının da bir testidir. Çomak’ın edebi eserleri ve bu uzun yolculuğu, yazının gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.