Tuncay Özkan

Tuncay Özkan'dan Erdoğan'a Zırhlı Küfür: Konuşmalara Dava Açma Yarışı!

Tuncay Özkan, Erdoğan’a hem züppe demiş hem de gelirken gelirken eli boş geliyor demiş. Bakalım bu davanın sonu nereye varacak?

Son günlerin en dikkat çeken tartışmalarından biri, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ifadelerinin ardından yaşandı. Özkan, sosyal medya hesabından Erdoğan’a hakaret ederek, “Züppe!” diyerek eleştirilerde bulundu. Bu saldırgan dil, elbette, iktidar partisinden ve bakanlardan büyük tepkiler topladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Özkan hakkında soruşturma başlattıklarını bildirerek, bu tarz ifadelerin ne kadar kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Erdoğan’ın da Özkan hakkında 250 bin TL manevi tazminat davası açması, tartışmaların daha da alevlenmesine sebep oldu. İki tarafın da giriştikleri karşılıklı atışmalar, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Özkan, bu ceza davasının kendisine açıldığını öğrendiğinde, “cesaret gösterebilenlerin” bu tür yolları tercih ettiğini ifade etti. Yani, bu ceza davası, bir çeşit cesaret testi haline de geldi.

Öte yandan, Tuncay Özkan’ın hâlâ gündemde olmasının bir nedeni de AK Parti milletvekilinin bizzat kendisini hedef almasına rağmen, bu milletvekili hakkında herhangi bir soruşturmanın başlatılmamış olmasıydı. Toplumda bu ikili standardın fark edilmesi, siyasi atmosferdeki gerilimi daha da artırdı. Birisi düşüncelerinde özgür olmaya çalışırken, diğeri ise özgürlüğü baskılama yoluna gidiyor gibi gözüküyor.

Siyasetin nezaket kuralları mı geçti yoksa dostluk mu? Toplumda son günlerde yaşanan bu tür olaylar, siyasetin bir nevi eğlenceli bir diziye döndüğünü düşündürüyor. Herkesin merakla izlediği bu siyasi komedi, ne zaman bir başrol oyuncusu çıkarır kim bilir? Çizgi roman tadında geçmekte olan bu olayların bir diğer boyutu, sosyal medyanın bu tartışmalarda önemli bir platform haline gelmesidir.

Son olarak, Tuncay Özkan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki bu sözlü çatışmanın, Türkiye’de özgür konuşma üzerine de derin bir tartışma başlatması bekleniyor. Özellikle, Türkiye’nin farklı politik kimliklere sahip bireyleri tarafından kullanılan dilin sonuçları üzerindeki etkisi, ilerleyen dönemlerde daha fazla konuşulacak bir konu olabilir. Bu durumda, siyasetin içinde mizahın nasıl yer bulacağı ise merak konusu!