12 Eylül darbesinin üzerinden 44 yıl geçti; ama etkileri hâlâ hissediliyor! Neler yaşandı, neler unutuldu?
12 Eylül 1980, Türkiye'nin tarihindeki en karanlık sayfalardan biri olarak hafızalara kazındı. Bu tarihte, sabaha karşı, Türkiye demokrasisine darbe vuracak bir mani uygulandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in önderliğindeki darbe, siyasi çatışmaların doruk noktasına ulaşmasının ardından geldi. Ülkenin yönetimi, bir avuç askeri cunta tarafından ele geçirildi. İktidar, süngü zoruyla el konulan partilerle birlikte Anayasa ve Meclis’i feshetti. Böylece, demokrasi tarihimizin yüz karası olan bu süreç başladı ve halk, karanlık bir dönemle yüz yüze kaldı.
Darbe sonrası yaşananlar, sadece politikadaki değişikliklerle sınırlı kalmadı. Türkiye'de pek çok insan haksız yere tutuklandı, sürgün edildi ve en acısı, idam kararlarını duymaktan kaçınılmaz hâle geldi. Dönemin hükümetinin antidemokratik uygulamaları, günümüze kadar uzanan bir iz bıraktı. Yarım asır önce yaşanan bu olaylar, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasisinin ne kadar kıymetli ve kırılgan olduğunu bizlere hatırlatıyor. Peki, 12 Eylül’ü savunanların oranı ne? Bu sorunun yanıtı, günümüzde hâlâ tartışma konusunu oluşturuyor.
Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta ise, 12 Eylül'ün sadece bir askeri darbe değil, aynı zamanda toplumsal bir travma olduğudur. Toplumun her kesiminde derin yaralar açan bu olay, özellikle aydın ve sanatçı kesiminde bir baskı alanı oluşturdu. Sıfırdan inşa edilmeye çalışılan bir demokrasiyi, ardında kan ve gözyaşı bırakarak başlatan bu cunta rejimi, bugün hâlâ izlerini taşımaktadır. 12 Eylül darbesinin 44. yılı, sadece hatırlamak için bir fırsat değil, aynı zamanda geleceğimizi şekillendirme adına bir ders niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin 12 Eylül sonrası siyasi durumu ile evrensel değerlerin zayıflaması, anımsanması gereken en önemli çıkarımlardır. Değişen dünya koşullarına bağlı olarak, demokrasi ile olan bağımızı kuvvetlendirmek ve yaralarımızı sarmak kaliteli bir siyasi geçmişin temellerini atmamız açısından büyük önem taşımaktadır. Düşünelim, 44 yıl sonra hala demokrasi mücadelemizi sürdürmemek, düşünebilir miyiz? O zaman sadece tarihe değil, geleceğimize de sahip çıkmak için bu darbenin ne anlama geldiğini anlamamız gerekiyor.
Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde, Türkiye demokrasisine darbe vuracak plan, sabaha karşı uygulandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, Kara Kuvvetleri ...
Siyasi çatışmalar başta olmak üzere bu sorunlar çözülebilir miydi? Ağır aksak ilerleyen Türk demokrasisi, içine düşürüldüğü karanlıkta el yordamıyla yolunu ...
Kardeşi Adar'a Beytocan'ı soruyorum. Adar, 1990'lı yıllarda Orhan Gencebay ve Selami Şahin'le tanışma döneminde Kürtçe kaset yapan insanlara yardımcı olduğunu, ...
Antidemokratik uygulamalarına her gün yenisini ekleyen darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarına da imza attı. 12 Eylül darbesinin ...
MÖ 490 - Atina ile Ahameniş ordusu arasında Maraton Muharebesi gerçekleşti. 1331 - Fransa Kralı VI. Filip, Monako'yu Grimaldi ailesine iade etti. Aile bu ...
Bir darbe cuntası, bundan 44 sene evvel (12 Eylül 1980) ülke yönetimine el koydu. Süngü zoruyla partileri kapattı, Anayasa ve Meclis'i fesh etti; ancak, ...
Türkiye'yi yarım asır geriye götüren 1980 darbesinin üzerinden tam 44 yıl geçti. Darbe, demokrasi tarihinin kara lekesi olarak hala hafızalarda.
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Ancak 12 Eylül darbe rejimi temel unsurlarıyla sürüyor. 12 Eylül Anayasası'nı dahi fiilen tanımaz bir ...
KKTC'de serbest piyasada sterlin 44,60 TL, dolar 34,15 TL, euro 37,70 TL'den işlem görüyor. Serbest piyasada saat 09.00 itibarıyla 37,35 TL'den alınan euro ...