2 yaşındaki bebek

Sıla Bebek: Masumiyete Saldırı, Adalete Yaklaşım!

2 yaşındaki Sıla bebek olayı, Türkiye'yi derinden sarstı. Cinsel istismar ve şiddetin sona ermesi için ne yapmalıyız?

Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yaşanan Sıla bebek olayı, tüm Türkiye'yi derinden sarsan bir trajedi olarak gündeme geldi. 2 yaşındaki bu masum bebek, cinsel istismar ve fiziksel şiddet mağduru olarak hastaneye kaldırıldı. Durumu son derece kritik olan Sıla, entübe halde yoğun bakımda tedavi altına alındı. Olayın ardından gelen bilgiler, sadece Sıla'nın değil, toplumun da moral değerlerinin ne kadar zayıfladığını gözler önüne seriyor.

Sıla bebek ile bağlantılı olarak, Tekirdağ'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın da vahşice katledilmesi, insanlar arasında büyük bir infial yarattı. Narin, daha büyüyüp anne demeyi öğrenemeden, hayvanca güdülere sahip kişilerin saldırısına uğradı. Sosyal medya, bu korkunç olaylara karşı yürütülen protestolarla doldu taştı ve halk, çocuklara yönelik istismarların tamamen ortadan kaldırılması için sesini yükseltmeye başladı.

Olayın sırları, henüz tam olarak gün yüzüne çıkmamışken, Tekirdağ Barosu, Sıla bebeğin cinsel istismar iddialarının yalan olduğunu açıklamış olsa da, bu durum hâlâ kafa karıştırıyor. Üzerine bir de sağlıksız çevresel etkiler eklendiğinde, bu tür olayların artmasının önüne geçilmesi için toplumsal duyarlılığın artırılması gerekiyor. Şiddete uğrayan bebeklerin tedavi edildiği hastanelerde nerede durduğumuz da bir başka tartışma konusu.

Tüm bunların yanı sıra, Sıla bebek olayından elde edilen dersler, devlet kurumlarının ve toplumun çocukların güvenliği için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini gösteriyor. Her geçen gün artan çocuk istismarı vakaları, artık birer haber olmaktan öte, birer acı hatıra olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklarımızın güvenliği için toplum olarak hep birlikte hareket etmenin vaktidir.

Unutmayalım ki, Türkiye’de her yıl binlerce çocuk istismara uğruyor ve hala tedaviye ihtiyaç duyuyor. Çocukların eğitimine ve psikolojik destek almasına yönelik çalışmaların artırılması, bu tür olayların önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Hepimiz, çocukların masum dünyalarında güvenliği sağlamak için üzerimize düşeni yapmak zorundayız!