Yusuf Ziya Gümüşel

6 Yaşındaki Gelin Skandalında Karar: Adalet Geç de Olsa Yerini Buldu!

Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, 6 yaşındaki kızı H.K.G.'yi zorla evlendirmesi nedeniyle 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı! Huşu içinde dinleyen herkesin aklındaki soru: Adalet gerçekten yerini buldu mu?

Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, 6 yaşındaki kızı H.K.G. için zorla evlendirme skandalı ile Türkiye gündemini sarstı. İsmailağa Cemaati'ne bağlı bir vakıf olan Hiranur, skandalın ortaya çıkmasından sonra büyük bir tartışmanın konusu oldu. Davada yer alan tanıklar, Gümüşel'in kızı H.K.G.'yi 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli ile evlendirdiği iddialarını doğruladı. Mahkeme, Yusuf Ziya Gümüşel'e 18 yıl 9 ay, Kadir İstekli'ye ise 36 yıl hapis cezası verdi. Adalet Bakanlığı'nın bu davaya kayıtsız kalmaması ve durumu ciddiyetle ele alması, toplumda önemli bir değişim rüzgarı başlattı.

Dava, sadece aile içi bir mesele değil, aynı zamanda derin bir sosyal yapıyı etkileyen ve sorgulatan bir olay haline geldi. H.K.G. isimli küçük kızın zorla evlendirilmesi, Türkiye'de çocuk evliliklerine karşı artan bir duyarlılığın ve mücadelenin simgesi haline geldi. Sanıkların cezaları, benzer durumda olan aileler için bir uyarı niteliği taşıyor. Mahkeme kararının ardından sosyal medya ve çeşitli platformlarda tepkiler çığ gibi büyüdü. Bu durum, çocuk evliliklerinin ve cinsel istismarların önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmış oldu.

Hiranur Vakfı kurucusu olan Yusuf Ziya Gümüşel'in aldığı ceza, Türkiye'de cinsiyet eşitliği ve çocuk hakları konularında bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Her ne kadar bu olay toplumda büyük bir infiale neden olsa da, hukukun yerine getirilmiş olması olumlu bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu tür durumların üzerine gidilmesi, genç nesillerin geleceği açısından da hayati bir öneme sahip.

Olayın ardından Türkiye genelinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, çocuk evliliklerine karşı yürütülen mücadeleye destek vermek amacıyla kampanyalar başlattılar. Eğitim, bilinçlendirme ve toplumsal farkındalığın artırılması için daha fazla proje hayata geçirilmeli. Gelecekte bu tür skandalların önüne geçilmesi için eğitim sisteminin de yeniden gözden geçirilmesi önemli bir ihtiyaç olarak gündemde.

Unutulmaması gereken bir diğer husus ise; çocukların korunması ve aile içindeki istismarların önlenmesi adına tüm topluma düşen görevlerdir. Herkes, bu mesele karşısında sessiz kalmamalı ve güvenli bir toplum için elinden geleni yapmalı!