Fatih Altaylı

Milliyetçilik Kafası: Fatih Altaylı ve Bakanlık!

Fatih Altaylı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav tarihleri ve uygulamaları hakkında öyle bir köşe yazısı yazdı ki, bakanlık yetkilileri bir daha ayna karşısına geçip düşünmek zorunda kalacak!

Son dönemlerde gündemi meşgul eden konulardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı'nın uygulamaları. Gazeteci Fatih Altaylı, bu hafta köşesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllardır süren tepkilere yol açan sınav tarihleriyle ilgili sert eleştirilerde bulundu. Altaylı, özellikle 25 Aralık'ta başlayan sınavların öğrencilerin yılbaşı tatilini boğazından aşağı indirdiğini belirtti. Yılbaşı gecesine hazırlanan gençlerin sınav stresinin, tatilin ruhunu nasıl etkilediğini gözler önüne serdi. "Siz kim millilik kim, hadi lan ordan!" diyerek Bakanlık yetkililerine açıktan meydan okudu.

Eleştirileri bununla da sınırlı kalmayan Altaylı, maalesef ülke genelinde cemaate ait kurslarda çocuklara uygulanan şiddet ve tacizlere de dikkat çekti. Koskoca bir bakanlığın bu konularda hiçbir denetim yapmamasını kınadığı ve çocukların, eğitim sistemine nasıl bir kurban haline geldiğini sorguladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, Fatih Altaylı’ya bu sert eleştirileri için" ahmak veya aptal mı arıyorsun, derhal evinin boy aynasına bakmanı tavsiye ederim" diyerek karşılık verdi.

Bu durum, Altaylı’nın toplumda yarattığı etkiyi ve jargonu daha da güçlendirirken, kamuoyunun her kesiminden tartışmalara yol açtı. Cinsel taciz, dayak ve sadist muamele gibi konularda çocukları savunma konusundaki derin kaygılar, alevlendi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu tür uygulamalara karşı daha sorumlu bir yaklaşım benimsemesi gerektiği düşünülmekte.

Cemaat dershanelerindeki trajedilerin her geçen gün daha fazlalaşırken, Altaylı’nın yazısının ardından gelen tepkiler, belirli bir kitlenin düşüncelerinin dışına çıkıldığında nasıl da hızlı bir şekilde çoğaldığını gösterdi. Bu tartışmaların başında gelen konulardan biri de "çocuklarımızın güvenliği” olmuştur. Ek olarak, özellikle eğitim ve aile yapısı derslerine dair emek sarf eden kurumsal yapıların, toplumumuzun geleceği açısından daha dikkatli davranması gerektiği düşünülmekte.